Günlük gazetelerin adeta birer ekonomi gazetesi haline gelerek, ülkemizdeki insanların en önemli tasarruf aracı olan yastık altındaki altınlarına göz diken bankaların boy boy ilanlarının yanında önemli bir gazetenin tam 10 sayfasında yer alan haber niteliğindeki başlıkları okuyalım.

Altın karakter değiştiriyor, Euro ve dolar gibi piyasada dolaşacak.

Sürekli atlın ithal eden ithal eden bir ülkeyiz. Yılda ortalama 144 ton altın ithal ediyoruz. Şu anda madenlerimizden elde edilen altın ise 25 ton civarında.

Yastık altından altınlar çıktıkça bankalar bunu piyasalara kullandıracaklar ve hatta ihraç etme yönüne doğru da gideceklerdir.

Biz bu altınları zamanında ithal ettik ve döviz verdik. Şimdi yastık altından çıkartıp ihracata başlarsak dış ticaret açığına da olumlu yönde etkisi olacaktır.

Not: 2011 yılında 24,7 ton altın ihracatı gerçekleştirilmiştir.

Altın evde çoğalmaz ama bankada çoğalır

Bankaya100 gramaltın yatırıldığında ortalama 102 grama çıkabileceğini söyleyen bir banka yöneticisi ülkemizde beyaz peynir ile zeytinin halen gramla alınıp satıldığı gerçeğinden çok uzağında olduğundan insanların elinde torbayla bankaya gelerek yastık altında biriktirdiği kilolarca altını açacakları bir altın mevduatı hesabına yatıracaklarını düşünerek sözlerini şöyle sürdürmekte; kuyumcuların “bizim işimizi yapıyorlar” yönündeki yanlış algılamasını da çözdük, altın alıp satmıyoruz, sadece altının yerinin değişiyor, yastık altından çıkıp banka kasasına giriyor.

Bu konuyu tıpkı mahalle bakkalı ve büyük marketlerin çatışmasına benzetebilir ileride Kapalıçarşı esnafının ayakta kalmasını yaratacağı sanat eserlerine bağlayabiliriz.

Bir başka köşeden verilen haber ise etkileşimi tamamlamakta.

Dünyada altın fiyatlarının 10-15 yıl boyunca yükselmeye devam edeceğini söyleyen emtia uzmanı, altın en çok kazandıran yatırım aracı olacaktır Lamborghini’lere gelecekte çiftçiler binecektir. O nedenle eğer çiftçi değilseniz en azından onların çiftliklerinin yakınlarında restoran, giyim mağazası gibi işler yapın.

Altına dayalı 40 fon bulunuyor

Günümüzde en çok tercih edilen yatırım araçları arasında yer alan altının fonları da yatırımcıları cezbediyor.

Altın rezervimiz bir yılda %140 arttı

Yatırım Bankacılığı alanında hizmet veren bir banka yöneticisi ise şöyle demekte:

Bizi bu alanda rakiplerimizden ayıran en önemli temel özelliğimiz yastık altında bulunan altınları ekonomiye kazandırmak için yaptığımız Altın Toplama Günleri kampanyası. Müşterilerimizin bankamız bünyesindeki hesaplarında bulunan altınlarına, altın cinsinden kar payı vermekteyiz.

İnternet ve ATM’lerden komisyonsuz altın alınabiliyor

Altın döviz ve hisse senedi, bankaların internet şubelerinden ve ATM’lerinden bu yatırım araçlarına kolayca ulaşmak mümkün.

Küresel kriz ve Ortadoğu güven vermedi, yatırımcı özel sektör tahviline yöneldi

Talebe uygun altın piyasalarına yönelik ürün geliştirebileceklerini söyleyen bir başka banka yöneticisi ise, halen özel sektörün tahvil ihracı alanında faaliyetlerine devam ettiklerini söylemekte.

Bir başka banka yöneticisiyse;

Bu yılın ikinci yarısına yeni ürün hazırlıyoruz

Yatırımcılar arasında “güvenilir liman” olan altına olan ilgi ve talep her dönem yoğun olduğundan yatırımcılara yeni alternatifler sunmaya devam edeceklerini belirtmekte.

Altını gram gram alıp satmaya imkân veriyoruz

Ülkemizdeki büyük bankaların başta olanlarından biriside altına yatırım yapmak isteyen müşterilerine farklı ürünler sunduklarını belirterek, “Bunların biri vadesiz mevduat niteliğinde olan ve gram olarak alınıp satılan Altın Depo Hesabı ürünü, bir diğeri Yatırım hesabı aracılığıyla sunduğumuz ve gram altına, tam Cumhuriyet Altınına veya yarım Cumhuriyet Altınına eş değer kaydi altın ürünlerimiz” dedi. Bu ürünlerin dışında B tipi altın yatırım fonu ve farklı vadelerde ihraç edilen korumalı altın yatırım fonlarının bulunduğunu kaydeden yetkili ayrıca altın işletme kredisi ve altın ihracat kredisi ürünlerini de sunduklarını belirtti.

Altın mevduatının payı toplamın yüzde 1.6 sına erişti, 14 milyar lirayı aştı.

Bir başka banka yöneticisi ise, önemli olan altın bankacılığının gelişerek sistem dışındaki altın tasarrufunun bankacılık sektörü kanalıyla ekonomiye kazandırılmasıdır diyerek işin özünü vurgulamakta.

Bu yılın başından itibaren yeni bir ürün olan mevduat niteliğindeki Altın Çağı Hesabı’ nı yatırımcılara sunduk. Özellikle uluslar arası geçerlilikteki saflık derecesinde ve standartlarda değişik ağırlıklardaki altınlar ile GAP, Sinan ve Osmanlı Vakfı Altını gibi özel koleksiyon altılarını da yatırımcılara sunuyoruz.

Enflasyon riski altına yöneltti, yatırımcısı kazançlı çıktı

Zor geçen ve Avrupa’da yaşanan çalkantılar nedeniyle global piyasaları negatif etkileyen unsurlar yatırımcıları güvenli liman arayışına yöneltti. Altın fiyatlarındaki artışa paralel olarak tüm yatırım fonları içerisinde altın fonları en yüksek getiriyi sağlayanlardan biri oldu.

11 yıldır yükselen altı, krizde daha da kıymetlendi

Altın yatırım fonu en çok kazandıran yatırım ürünü olarak %31 getiri sağladı. Yatırım ortamının seyrine bağlı olarak yenilikçi ürünleri yatırımcılarımıza sunmayı hedefliyoruz.

“Altın günü” ne çağırdı mevduatını bir yılda 5 kattan fazla arttırdı

Müşterilerimizin ellerinde veya kiralık kasalarda takı ve benzeri şekilde tuttukları altınlarını bankamızda 24 ayar gram altın olarak tutabilecekleri bir çalışma yaptık. Bu sayede müşterilerimiz altınlarını, saklama masrafı, ayar düşüklüğü ve çalınma riski gibi olumsuzluklardan kurtulmuş olarak güvenli bir şekilde ve uluslar arası standartlarda bankada muhafaza etmenin imkânlarını sunduk. Bunun yanı sıra altın mudilerimiz içinde kar payı alabilecekleri altın katılım hesabı ürünlerini sunmayı planlıyoruz.

Bankamız altın mevduatı 1.6 ton civarındayken yıl sonunda 9.5 tona yükseldi.

Nikah salonlarına yakın altın ATM’leri kurulacak

(En güzel başlıklardan biriside bu bence, gözünüzün önünde canlandırmaya çalışın)

Sokakta yürürken yatırım arttı, altının %66’sı artık online kanallardan alınıyor.

Şubeye gitmeden, evden, işyerinden hatta sokakta cep telefonundan yatırım işlemlerinin kolayca yapılabilmesi yatırım işlemlerinin daha çok online kanallara kaymasına neden oluyor. 24 saat Altın biriktiren hesap ile de müşterilerimiz önceden haber verdikleri talimat ile dilerse düzenli olarak çeyrek, yarım, tam veya gram altına yatırım yapabilirler.

Artık radyolarda altın yatırımına çağıran reklamları dinlemek mümkün, önümüzdeki aylar, yatırımın cazibesi doğrultusunda yastık altından altınların, kollardan bileziklerin çıkartılmasını sağlayacak biçimde fiyatlar, koşan bir merkebin önünde sallanan havuç misali suni olarak artacak ve dünya borsalarının çok ötesinde seyredecek bir tablo oluşturulacaktır.

Bu kadar lafın ardında yatan Merkez Bankası düzenlemelerinin ne olduğuna bakalım.

Ekim 2011 tarihinden itibaren, yabancı para zorunlu karşılıkların %10’una kadar olan kısmının altın olarak tesis edilebilmesi imkânı tanındı. Kasım 2011 den itibaren de TL zorunlu karşılıklar içinde benzer uygulamaya gidilerek, Nisan 2012’den itibaren TL zorunlu karşılıklar için tesis edilebilen altın oranı %10’dan %20’ye yükseltildi. Merkez Bankasının düzenlemelerinin ardından bankacılık sektörü de altına ilişkin yatırımlarını arttırdı.

Anlıyoruz ki, ekonomimizdeki kronik cari açık sorununu çözebilme arayışları içerisinde, gazetenin 10 sayfalık içeriğinde verilen haberlerin özünde altın ithalat ve ihracat rakamları bulunmaktadır.

İnsanlarımızın tasarruflarını korumak, bir yandan mevduata alternatif getiri elde edebilecekleri ürün arayışlarındayken bir yandan da olabildiğince likit kalma isteklerine en uygun yatırım araçlarından olan altının yastık altından çıkarılarak ekonomiye kazandırılmasına yönelik girişimler değişik alternatif yatırım araçlarıyla özendirilmektedir. Anapara korumalı fonlar vb. yatırım araçları, finans kesimince kazan kazan anlayışına uygun şeklide yatırımcılara sunulmakta, insanlarımızın cebindeki parasını ille de sıra sıra bileziklere yatırmanın cazibesinden uzaklaştırılmaya çalışılmaktadır.

Bu yolla her yıl tonlarca altın ithalatına verilen dövizlerin dış ticaret dengesinde yarattığı cari açığında önüne geçilmesi hedeflenmektedir.

2000 yılı değerlerinden günümüze ulaşan altın değerlerine bakacak olursak;

 

1 ONSALTIN LONDRA SATIŞ FİYATI					1 ONS= 31,1 GR
		TL	USD	TL	GR USD	GR TL
2000	1	1,621018	271,50	440,11	8,73	14,15
2012	1	1772900	1.675,80	2.971,03	53,88	95,53
TÜRKİYE ALTIN BORSASI1 ONSALTIN SATIŞ FİYATI
			USD	TL
2000		1,621018	288,14	467,08
2012		1772900	1.700,12	3.014,14
CUMHURİYET ALTINI
			USD	TL
2000	1	621018	25,38	40,87
2012	1	1,7729	365,84	648,60
REŞAT ALTINI
			USD	TL
2000	1	621018	25,93	41,75
2012	1	1,7729	371,48	658,60

Rakamsal ölçüler ışığında tonlarca (!) altının ne anlama geldiğini çok daha iyi değerlendirebiliriz.

Bütün bunların yanında farklı bir görüşle karşımıza çıkacak olan saygın ekonomi yazarı Ege Cansen’in dediklerine kulak verelim birde;

MERKEZ Bankası Başkanı Erdem Başçı,  “Bankanın altın rezervlerini arttıracaklarını, bunun için yastık altındaki altınları hedef aldıklarını” söylemiş.

Yeni dönemde, Merkez Bankası rezervlerinin “daha az döviz-daha çok altın”dan oluşması için adımlar atabiliriz dedikten sonra, bunun yöntemini şöyle açıklamış. Bankalarının TL cinsinden, Merkez Bankası’na yatırmak mecburiyetinde oldukları zorunlu karşılıkların bir kısmını altın cinsinden tutmalarına izin vereceğiz. Eğer vatandaşlar yastık altındaki altınları bankalara tevdi edip “altın depo hesabı” açarlarsa, bundan gelir de elde ederler diye ilave etmiş.

ALTIN MUZIRDIR

Sanayide pek de işe yarayan bir maden olmayan altın, altın diş de demode olduktan sonra iyice faydasızlaşmıştır. Ancak altın, nedreti dolayısıyla “değer saklama aracı” olarak hep talep edilmiştir. Altın, bin bir zorlukla üretilip, sonra da kilitli kasalarda saklanan garip bir metaldir. Altına para bağlamak ise tasarruf değil, istifçiliktir.

ALTIN MEVDUATI VARSA ALTIN KREDİSİ DE OLMALIDIR

Yastık altındaki altınları ekonomiye kazandırmak için ortaya atılan tezleri kırk defa irdeledim. Vardığım sonuç şudur: Altını olanlar ve/veya altınla borç alanlar, altın ve dolar fiyatlarındaki “dalgalanma riskini” üstlenmeden yastık altındaki altınlar finansal sisteme giremez. Bu riskleri ortadan kaldıran bir işlem türü veya sigorta poliçesi ortada yoktur. Kaldı ki; Türkiye’de parasını altına yatıranların çoğu zaten bu risklerden veya volilerden uzak durmak isteyenlerdir. Geçmişteki altın mevduatı denemeleri de başarısız olmuştur.

ALTININ FAİZİ OLMAZ

Gelelim şu bankada açılacak “altın mevduatı” hesabına altınla faiz verme işine. Banka, son tahlilde bir “bilanço”dur ve bankacılar “bilanço” yönetir. Faizini altınla ödemek üzere altın mevduatı kabul eden bir bankanın, bilançosunda bir uyumsuzluk oluşmaması için, faizi de anaparası da altınla ödenecek kredi vermesi gerekir. Bu krediyi alan reel sektör şirketinin de bilançosunda bir uyumsuzluk riski oluşmamalıdır. Dolayısıyla bu sanayi şirketi de mesela vadeli mal satıyorsa, malın fiyatını ve vade farkını altınla hesaplayıp altınla tahsil etmelidir. Bu yöntem çalışmaz. Hiç kimse aylık taksitleri “şu kadar gram” altınla ödenmek şartıyla vadeli otomobil almaz. Çünkü bordrolu çalışanın maaşı veya doktorun vizite ücretleri altınla ödenmemektedir. Kredi kartı borçları ve faizleri de altına bağlı değildir. O zaman bankalar da faizi altınla ödenecek altın mevduatı kabul edemez. Hakeza Merkez Bankası’nın da zorunlu altın karşılıklarına altınla faiz ödemesi için, bankalara da altınla ödünç verip, altınla faiz alması gerekir. 

Son Söz: Altın para olmadan, para altın olmaz.

Dikkat edin bir zamanlar gittiği gibi şimdide alyanslarınız gitmesin. (Bende bunu ekledim)