ŞEHR-İ İSTANBUL

İstanbul şehrinin yüzlerce yıllık tarihini, arşivlerdeki belgelerden okuyabilir, ayakta kalmayı başararak tüm insanlığa mal olan her biri sanat ve mühendislik harikası olan yapıları görerek, hatta tarihin akışını değiştirecek kadar önemli arkeolojik bulgulara ulaşılan kazı çalışmalarının bilimsel sonuçlarını basitçe değerlendirerek nasıl bir topografyada yaşadığınız hakkında fikir sahibi olabilirsiniz.

Bütün dünyada eşi benzeri olmayan şekilde içerisinden deniz geçen bir şehirde yaşadığınızın farkına vardıktan sonra, paranın satın alabileceği en iyi koşullardaki bir mülke sahip olabilmenin ayrıcalıklarını, geçmişte Bizans’tan Osmanlı’ya saraylardan yalılara, günümüzde köprülerden, gök kafeslere uzanan, bütün inançların aksine, insanlığın tüm hırsı ve elde edebilme coşkusuyla tarihte görülmemiş şekilde önüne gelen her şeyin güzelliğini yok ederek bu günlere ulaşıldığını anlayarak bir de bakıyoruz ki, İstanbul’da tarihi yarımada denilen bölgenin, içerisinde Ayasofya’dan, Süleymaniye’ye kadar geçmişten bugüne gelen her türlü değerin bulunduğu alanda gelecekte insanlığın yüz karası olarak değerlendirilecek gökdelenler inşa edilmektedir.

Ortalığı verdikleri haberlerle birbirine kattıklarını zanneden basın muhabirlerinden birisinin çektiği fotoğrafta, İstanbul’un tarihi yarımadasının siluetine girerek yüzlerce yıllık görünümü bozduğunu ileri sürdüğü Zeytinburnu’nun da inşası süren gökdelenler ile ilgili ne yapılacak diye Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a bir soru sormuş?

Kendisine sorduğu bu soruyla Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı acayip sıkıştırdığını zanneden basın muhabiri kardeşimiz cevabını almış, “Zeytinburnu sahilinde özel bir firmaya ait inşaatı devam eden gökdelenlerin İstanbul’un Salacak’tan bakılan şeklini etkilemediğini, başka noktalardan bakıldığında ise siluete giren noktaları bulunduğunu, bununla ilgili farklı girişimlerimiz var, bunu da daha sonra açıklarız. Bundan sonra bir daha böyle bir şey olmaması açısından da İstanbul’un topografik kodları, yükseklikleri ile o yükseklik noktalarındaki yapıların yeniden gözden geçirilmesi için bir çalışma yapılmaktadır.”

Yaşantımıza yeni giren “Kriz Yönetimi” kavramının en güzel örneklerinden birisine imza atan Topbaş’ı, böyle başa böyle tarak mantığından hareketle tebrik etmek gerekiyor.

Ne demeye çalışmaktadır Belediye Başkanımız Sn. Topbaş, Kız Kulesinin bulunduğu kıyılardan tarihi yarım adaya baktığınız zaman görüntüyü bozan bir aykırılık yoktur, ne halt etmeye değişik yerlerden bakıyorsunuz da İstanbul’un tarihi siluetinin bozulduğunu söylüyorsunuz, önce siz Bizans’tan Osmanlı’ya değişmeyen tarihi görünüme, sonra da 1923’ten bu güne, son otuz, kırk yılda dikilen kulelerden, gök kafeslere, boğaz köprülerine bakın ne görüyorsunuz? Şimdi bana mı soruyorsunuz, Zeytinburnu sahilinde siktiri boktan bir mimarın diktiği gökdeleni.