22 Aralık 1966 Batman doğumlu olan Ahmet Güneştekin, küçük yaşlarda resme başlar. İlk ödülünü de ilkokul 3’e giderken 9 yaşında alır. Ve yağlı boya ile ilk tanışıklığı da o zaman olur. Sonrasında devamlı olarak çalışmalarını sürdürür. Bunun yanında edebiyata olan ilgisi de daha o yaşlarda belirir. Lise yıllarına gelindiğinde okulun salonunda ilk kişisel resim sergisini açar. Mezuniyetinin hemen ardından M.S.Ü Güzel Sanatlar Akademisi’ne girer. Bir süre sonra akademiyi bırakır, lisans eğitimini sonraki yıllarda Anadolu Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde tamamlar. Bir süre ticarete atılır ama sonrasında resme geri dönüş yapar. 1997’de Beyoğlu’nda ilk atölyesini kurar, karma ve kişisel birçok sergi açar.
Ahmet Güneştekin’in ‘Milion Taşı’ adlı kişisel sergisi, 56.Venedik Bienali’ne paralel sergilerden biri olarak La Pieta’da açıldı. Serginin mimari konsepti, Emre Arolat’a ait. Küratörü ise Amerikalı Mathew Drutt. Serginin merkezinde, Güneştekin’in Sultanahmet Meydanı’nda duran Roma döneminden kalma Milion Taşı’ndan esinlenerek yaptığı dört metrelik taş heykel yer alıyor.

4.yüzyıla tarihlenen, Roma İmparatorluğu şehirlerine ulaşan tüm yolların ölçümünde sembolik bir başlangıç noktası olarak kabul edilen ve dünyanın merkezine işaret ettiğine inanılan Milion Taşı’nı Güneştekin; fallusun, eril gücün sembolü olarak yorumluyor.

Toplam sekiz yeni işten oluşan sergide Güneştekin’in iyi bilinen kendine özgü renk ve formlardan oluşan resimleri de yer alıyor.
Marlborough Gallery tarafından düzenlenen sergi, 22 Kasım’a kadar açık kalacak. Sergiye T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalık Holding de katkıda bulunuyor.
Roma’nın mirası olarak kentsel yapının öğelerinden, Büyük Constantinus’un kentindeki Hippodrom’a, Augusteion yönünden, tonozlu büyük bir geçitten geçilerek girilirdi. Halka her zaman açık olan Hippodrom, Konstantinopolis’in başlıca eğlence ve toplanma yeriydi. Roma’da olduğu gibi üzerinde kubbeli bir baldakenin bulunduğu anıtsal bir kilometre taşı olan, Batı’ya ve İmparatorluğun her köşesine uzanan yolların başlangıcını belirten Milion ya da Miliarium Aureum, Via Triumfalis’in (Mese) başına inşa edilmişti. Milion, Bizantium’un eski kapılarından birine denk düşüyordu.
Kubbeli bir zafer takı biçimindeki Milion, bir platform üzerinde yükseliyordu. Bu platformda, Constantinus ve Helena’nın heykeli ile ortasında kentin Tihe’sinin bulunduğu bir haç vardı. “Altın Milion’da, antik zamanlardan beri, iki heykel yanında Zeus Helios’un dört azgın at tarafından koşulan arabası vardı.”
Mese ekseni üzerinde olan Milion’un ana cephesi Augusteion’a dönüktü. Büyük Teodosius, Milion’a tunçtan bir atlı heykel diktirmiş ve bu münasebetle kentte büyük miktarda tahıl bağışlanmıştı. Milion, sonradan altı ekümenik konsilden alınan sahnelerle bezenmişti; ancak bu bezemelerin hepsi İkonoklazma döneminde silinmiş ve yerine V. Konstantinos’un en sevdiği sürücünün figürü konulmuştu. Bir bakıma Milion, kentteki öbür tören binalarından fazla başkent yaşamının sicili gibiydi.
Şimdi, bu kadar çok sözün sonunda, kimler tarafından nasıl ve ne şekilde kasnakladığı aşikâr olan pek sayın ressamın söylemiş olduğu sanatsal derinliğini ortaya koyan sözlerinin yorumu, kısaca şu şekilde olması gerekir:
Senin şu anda gördüğün Milion Taşı yüzyıllardır Constantinoplis’in kalbinde yer almakta ama sen onu daha yeni gördün ve sadece fallik bir benzetmede bulunmaktan öteye geçemeyecek kadar zavallı bir yorumda bulunabildin. Bilmiyorum ama toplumun önde giden yol göstericisi bir sanatçı olabileceğini düşünebilmek bile kasnaklayıcıların göz önüne alındığında mümkün görünmemekte. Sanatın buna gereksinimi yok ama senin yaptığın sanat olmadığına göre evet bunlara gereksinimin var. Yoksa senin adını kim duyar, kim bilebilir?
Milion Taşı, fallusun, eril gücün sembolüymüş…
(*) Fallik dönem, psikoseksüel gelişim evrelerinin üçüncüsü.
Anal dönemin ardından genellikle 3-6 yaş arasına görülür. Bu dönemde çocuklar cinsel organlarına, cinsel farklılıklara ve onların anlamlarına yönelir. Oedipus kompleksi ve iğdişlik korkusunu hissetmeye başlar. Vicdan ve ahlak duygusu gelişmeye başlar. Bu evredeki saplanmanın belirtileri ise; aşırı çekingenlik, girişim kısırlığı, cinsel kimlikte güvensizlik, cinsel kimlik gelişmesi, cinsel ilişkiden kaçınma, cinsel soğukluktur.
* Kaynak: Wikipedia
Milion Taşıyla ilgili diğer yazım:
Tarihin Sıfır Noktası
 
			
