Yakından tanık olduğumuz, geçmiş dönemlerde de benzeri uygulamaların yapılmış olduğu, mali af, sosyal sigorta affı gibi uygulamaların en sonuncusu, 2011 yılında kısaca adı “TORBA YASA” olarak lanse edilen yasa, mali affın, hatta devletin her türlü alacağından, vergiden, sigorta primine, elektrik tüketim bedelinden, su tüketim bedeline, belediyeler, gümrükler v.s aklınıza gelebilen ve adını devlet olarak niteleyebileceğiniz her türlü kamu alacağının yeniden yapılandırılması ile daha açıkçası devlete borcunu ödememiş olanlara sağlanan bir ödeme kolaylığı ile gündeme gelen, seçimler öncesi T.C tarihindeki bundan öncekilere kıyasla en kapsamlı af yasasıdır. Tüm kanunun detaylarında daha da özel uygulamaları görmek mümkün olup ayrıntılara girmek çok daha ciddi bilimsel bir makalenin işlevi olacağından bizim buradaki amacımız sadece uygulamanın neler getirdiğinden söz etmektir.
Son dönemlerde hakkında çok söz edilen Anayasa’mızın 73.Maddesi Vergi ödevinden bahsetmekte ve şöyle demektedir bizlere,
Herkes kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı maliye politikasının sosyal amacıdır.
Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır.
Yasaların yasası kanunların anası böyle demekte, ancak burada altı çizilecek bir kavram var ki o da kanun maddesinde adı geçen “Maliye Politikası” dır.
İşin hassas kısmı buradadır ve ülkemizdeki maliye politikası ifadesinin açılımından anlamamız gerekenler İktisat fakültelerinde ders olarak okutulmaktadır ve sınavla bilgilerimiz ölçülerek geçer not verilmektedir, geçer not alamayanlar ise ikmale kalmakta ve tıpkı bu günkü gibi “TORBA YASA” ayrıcalıklarıyla tekrardan atıldıkları okullarına geri dönebilmeyi kendilerinde hak olarak görebilmektedirler.
Tıpkı atıldıkları okullara geri dönebilmeyi ve tarihin en büyük af yasası olarak bizlere ittirilmeye çalışılan “TORBA YASA” da başka gözden kaçan uygulamalarda mevcut.
Bilindiği üzere ülkemizde vergi, beyan üzerine tahakkuk esasına göre kişinin mali gücüne göre alınmaktadır. İstisnaları zaman zaman ortaya çıksa da genel kural budur, eğer beyanı esas alacak olursak nasıl ve ne kadar doğru beyanda bulunduğumuzu denetleyecek bir takım kurum ve kuruluşlara ihtiyaç vardır. Bu ise devletin görevi olup, kişilerin ne kadar doğru beyanda bulunduklarını araştırma, inceleme ve soruşturma yetkisine sahiptir.
Devletin yaptırım gücü(!) bunun en güzel örneğini hocamız Erdoğan Teziç vermişti, bir gün eve geliyorsunuz, posta kutunuzda 3 adet mektup var, (her ne kadar e-mailiniz varsa bile yine siz posta kutusuna bakmayı ihmal etmeyiniz) birincisi üyesi olduğunuz futbol kulübünden gelen ve sizi olağan toplantıya çağıran bir mektup, diğeri ise bankadan gelen kredi kartınıza ait bildirim ve sonuncusu ise askerlik şubesinden gelen mektup sizi görüşmeye çağırmaktadır. Siz derhal askerlik şubesinin yolunu tutarsınız değil mi?
Bu şekilde devletin yaptırım gücü denilen kavram içerisinde ödemek üzere beyan etmiş olduğunuz gelirinizin doğru olup olmadığını araştırmak, incelemek, denetlemek yetkisi de mevcut olup, zaman zaman beyanınızdan ötürü devlet yetkisini kullanmakta ve yapmış olduğunuz beyanların doğru olmadığına kanaat getirerek kanunlarda yazılı olduğu şekliyle muhtelif cezalar uygulamaktadır.
Bu yetki ve yaptırım gücü her zaman devletin elindeki en özel ve onu en etkili kılan ayrıcalık olmasına rağmen bu yetki ve ayrıcalığından vaz geçebilmektedir “TORBA YASA” sayesinde ve bizlere şöyle diyebilmektedir, ey mükellef bana bir miktar para ödemeyi kabul ve taahhüt edersen senin ödemen gereken vergilerine esas olmak üzere beyan etmiş olduğun gelirlerini araştırmayacağım, sormayacağım
hakkında hiçbir inceleme yapmayacağım bu güne kadar bana ne beyan etmişsen onu doğru olarak kabul edeceğim.
Hak, adalet, eşitlik bunun neresindedir acaba?
Ben yıllarca gelirimi doğru olarak beyan ettim ve vergilerimi zamanında ve eksiksiz olarak ödedim.
Şimdi soruyorum her türlü üç kağıdı yapan uyanıklara, İslamiyet de, Müslümanlıkta günah çıkartmak var mıdır?
Cennetin anahtarını bedel karşılığı almak var mıdır?
Eğer yoksa “TORBA YASA” nedir?