USTALARDAN BİR DEMET

Bizim ülkemizde pek çok ünlü, pek çok meşhur vardır da bunların birçoğunu sınırlarımızın dışında kimselerin adını bile duymadığı gibi kimselerde tanımaz ve bilmezler çünkü bunlar ancak bizlere yedirilmiştir.

Bunların ötesinde ise kendi insanımızın tanımadığı, bilmediği ama sınırlarımızın dışında da önemli işlere imzasını atmış, çok iyi bilinen ve tanınan bir çok insanımız vardır, işte bunlardan birisi olan Şef Gürer Aykal’ın anlattıklarından yola çıkarak kendimizi daha iyi tanımamıza yardım edecek birkaç betimleme.

Ustaların ustası Johann Sebastian Bach’ı bizlere aktarmaya çalışmakta Gürer Aykal, anlattıkları ise ibretle dinlemeye değer ölçüde, hem büyük ustayı hem de onun yaşamına anlam katan ünlü şehir Leipzig’i  tanıtırken kendi yaşadığı bir anısını bize şöyle aktarıyor,

-Katılmış bulunduğumuz turnelerde önce gittiğimiz şehirlerde bir otele yerleşiriz, daha sonra konser vereceğimiz salonu yakından görmek ve ilk provayı yapmak üzere enstrümanlarımızla birlikte salonda yerlerimizi alırız, bir çok konser salonunda aynı şeyleri yaşamış bir şef olarak şunu söylemem gerekir ki o gün enstrümanları akort için ilk duyduğum sesin bu güne kadar hepsinden bir başka olduğudur. Bu salon konserler için inşa edilmiş bir salondu ve tüm seslerin en iyi biçimde duyulabilmesi için akustik yapısı en ince ayrıntısına kadar hesaplanmıştı. O gün çok özel bir yerde konser vereceğimizi anlamıştım.

Büyük ustanın yaşadığı bu şehri bizlere böyle aktarmakta Gürer Aykal, bu arada aklıma gelen bir şeyi söylemeden de geçemeyeceğim, İstanbul’da konser vermiş ve bundan ceplerini doldurmuş olan bir takım adamların bizlere en iyi Rock gruplarından birisi olarak yedirilmeye çalıştığı  Guns N’Roses’un solisti  Axl Rose’u İstanbul Boğazındaki bir gece kulübüne götürmüşler, orada sağına soluna baktıktan sonra hayatımda gördüğüm en büyük ırmak demiş İstanbul Boğazı için, öküzler yalnız bizde değil tabii ki.

Biz dönelim yine konumuza Gürer Aykal devam ediyor, bir konservatuar talebesi eğer diyor keman çalıyorsa 8 yaşından 18 yaşına kadar Bach’ı öğrenmeye ve anlamaya çalışır eğer piyano çalıyorsa bütün ömrü boyunca Bach’ı öğrenmeye ve anlamaya çalışır diyor büyük ustayı bizlere anlatabilmek için.

Elbette burada yazılabilecek bir iki satırla anlatmak mümkün değil J.S.Bach gibi bir ulu çınarı, ama bizleri anlatabilmenin bir yolunu bulabilmek için şöyle denmektedir, radyolarda dinlenmeye, TV’lerde izlenmeye çalışılan programlar için, kapat lan şu gıy gıyı…

Hem ne demişti bir döneme adını yazan rahmetli Cumhurbaşkanımız Turgut Özal, “Koy Semracığım şuradan bir kasette neşemizi bulalım.”