Çanakkale Şehitler Abidesi ve Morto Koyu

İnsanlık tarihinin en büyük ve en çetin savaşlarından birinin yaşandığı Çanakkale Savaşlarının 100.yıldönümü etkinliklerinin amacına uygun bir şekilde gerçekleştirilmesi için ulusal ve uluslararası boyutta, geniş bir katılımla oluşturulmasını sağlamak üzere çeşitli hazırlıklar yapılmış ve zafer büyük bir kutlama programıyla gerçekleştirilmişti.

Bu programda Çanakkale Valiliği tarafından katılımcılara gönderilerek davette bulunulan mektubun örneği ise şöyle: Okumaya devam et →

Her ramazanda, her bayramda, alır başını gider bir “nerede o eski ramazanlar, nerede o eski bayramlar” muhabbeti.

Gazetelerde, TV’lerde ramazan boyunca ve bayram günlerinde yayınlanan programlarda ana tema hep nerede o eski günlerdir.

Röportajlar, söyleşiler yapılır, eski günleri yaşayanlar ile onların belleğinde saklı anılarıyla. Evet, bütün bunlar güzeldir, hepimize bir şeyler anlatır o güzel günlerin anıları. Pek çoğumuzun yaşadıkları, gördükleri bunlara benzer bir şeylerdir.

Belki sizinde gözleriniz önünde canlanır o eski bayramlar, topladığınız harçlıklarla gittiğiniz “Lunapark” ta kurulmuş olan “Dönme Dolap” ile “Bugi Bugi” ye binmenin heyecanı ya da ilk kumar derslerini aldığınız “7 Benimdir” adlı zar oyunu.

Bu anıların tüm nostaljisini izlersiniz, evlerde yapılan iftar hazırlıklarından, yemek tariflerine, bayram öncesi başlayan heyecanın bir ibadete dönüştüğü anların ardından, el öpmelere uzanan, saygı ve sevginin doruklara çıktığı bayram ziyaretlerine kadar herkes bir şeyler anlatır.

Sonrasında da başlar şikâyetler; Okumaya devam et →

Ünlü mü ünlü, hem de çok ünlü bir annenin, henüz 17 yaşındaki kızının Bodrum’da denize girerken bikinili fotoğraflarının çekilmesini köşesine taşıyan gazeteci soruyor?

17 yaşındaki bir kızın, sırf annesi ünlü diye bikinili fotoğrafları gazetelere konulur mu?

Şimdi eğri oturup doğru konuşmakta yarar var, öncelikle bu meşhur annenin kızı Bodrum sahillerinde denize giriyorsa, bilecek ki buralarda dolaşan foto muhabirleri, magazin dünyasının renkli sayfalarında yer alan bol bol fotoğraf çekerler. Zaten Bodrum’un plajlarında denize giren ünlülerin asıl amaçları deniz, kum, güneş değil, onları takip eden foto muhabirleri ile alacakları birkaç poz fotoğraflarıdır.  Yani, “istemem ama yan cebime koy” mantığı fazlasıyla geçerlidir buralarda. Eğer magazin dünyasında renkli fotoğrafların çıksın istiyorsan bikini ile denize gireceksin, haber olmak istiyorsan tanesi 50 TL olan lahmacunlardan yiyeceksin. Okumaya devam et →

Okuyacaklarınız, yıllardır özlemini çektiğimiz ve hedefi gerçek sanat eserlerinin evlere girmesini sağlayacak olan projelerin değerlendirmesine yönelik olarak; Dünyanın farklı yerlerinde, özellikle sanatla ön plana çıkan şehirlerinde, büyük yaşam alanlarının bir kısmı müze ve ayrıca sanatçılar ile sanatseverlerin buluştuğu noktalar olarak değerlendiriliyor. Aynı düşünceden yola çıkarak İstanbul’da genç sanatçıların eserlerine yer verilecek olan bu konsept galerilerin hayata geçirilmesini düşünen Mustafa Taviloğlu ile yerel yönetimler tarafından ya da onlar aracılığıyla uygulanabilecek olan basit bir öneriden ibarettir.

Okumaya devam et →

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Fransız Hükümeti tarafından verilen en üst düzey nişan olan ‘Legion D’Honneur’ e layık görüldü. Törende Koç’a nişanı veren Fransız Büyükelçi, “İzninizle, teknenizle dünya denizlerini fetheden sizin için yeni bir sözcük üretiyorum ‘globalsailor’ (küresel denizci) diyerek bir büyük benzetmede bulundu.”

http://www.denizlerden.com/?action=contents&page=content&catno=6&no=228

(Rahmi Koç ile yapılmış olan dünya seyahati hakkındaki söyleşinin bağlantı adresi olup, okudukça değişik duygular içerisinde kalacağınız bu söyleşide, Rahmi Koç’un Ankara’lı olmasına rağmen denizcilik tutkusunun nasıl doğup, geliştiğini öğrenebilirsiniz.)

Böylesine büyük bir anlam ifade eden “globalsailor” sözcüğünü üreten Büyükelçinin iyi niyetinden hiç şüphe etmeden, şunu sormakta yarar olduğunu sanıyorum; Peki diğer denizcilere ne demek gerekiyor? Öyle ya, bizde pek çoktur, süperstar, megastar v.s gibi ifadelerle, ünü ve varlığı bu coğrafyanın sınırlarından öteye geçmeyen ve geçemeyecek olanlar için öngörülen bu sıfatlara acaba kaç tanesi layıktır? Okumaya devam et →