Müzelerin tanımlarını göz önüne alırsak, tarihi, bilimsel, sanatsal veya kültürel objelerin saklandığı ve sergilendiği, insan ve toplum yaşamına sağladığı katkıları sürdürebilmek adına, dünyanın neresinde olursa olsun aynı amaçla hareket eden bir kurum olduğunu görürüz. Okumaya devam et →

İstanbul’da yaşam, denizle olan birlikteliğin dünyadaki en güzel örneklerinden birisidir. Belki de bir zamanlar öyleydi demek daha doğru olacaktır. Boğaziçi’yle, Karadeniz ve Marmara Kıyılarıyla, irili ufaklı koyları, saymakla bitmeyecek kadar çok olan plajlarıyla, balıkları, balıkçıları, balık pazarları, yalıları, gemileri, iskeleleri, köprüleri ve adalarıyla İstanbul’u, sırtını Dolmabahçe’ye yaslamış ayaklarını Kuleliye doğru uzatmış bir genç kıza benzetmek çokta yanlış olmasa. Okumaya devam et →

Tarihe sahip çıkabilmenin ne kadar zor olduğu, yasalar çerçevesinde yapılacak olan düzenlemelerin ne kadar yetersiz kaldığı, her geçen gün duyduklarımız ve yaşadıklarımızla bir kez daha hayretler içerisinde kalmamıza rağmen Vandallığın, bilinçsizliğin ve cehaletin tavan yaptığı, 21. yüzyılı yaşadığımız bu güzel ülkede bize miras kalan her türlü varlığı yok edebilmek için elimizden ne gelirse yapmayı beceriyoruz.

Son örnek şöyle; Saraçhane’de İstanbul Büyük Şehir Belediyesi binasının tam karşısında, Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından yapılan tarihi Bozdoğan Kemerinin dibinde, yer alan parktaki kazılar sırasında sütunlar, sütun başları ve bir takım yapılara ait kalıntılar çıkartılır. Okumaya devam et →

İki bin yıldan fazla zaman öncesinde İmparator Constantinus’un kuracağı Konstantinopolis bir antik efsaneler ve simgeler kentidir. Şehrin kuruluşu ile tarihsel dönemlerinde yer alan yapılar ve dünyanın pek çok yerinden getirilerek kentin oluşumunda katkı sağlayan anıtlarında kozmik yorumları vardır. Örneğin bir zamanlar var olduğu bilinen, Ayasofya çevresinde yer alan Hipodrom’un 12 kapısı burçları, spina çevresindeki yedi dönüş gezegenleri, partilerin dört rengi de, (Beyaz, mavi, yeşil ve kırmızı) dört elementi simgelemekteydi. Hipodrom bu partilerin egemenlik alanıydı ve yarışları da onlar düzenliyordu. Yarışları düzenleyen bu dört gruptan daha sonraları sadece yeşiller ve maviler kalmıştı. Okumaya devam et →

Türkçe pop müziğin tanımlanması ve anlatılması ancak bir yemek tarifi gibi yapılabilir.

Türkçe pop müzik için gerekli malzemeler:

1. 2/4 lük darbuka ritmi
2. Ayrılık, terk edilmişlik, aldatılmışlık temalı sözler
3. Eller havaya alt yapı sesleri
4. Nakarat bölümü
5. Yaz günlerinde “beach” lerde çalınabilir ve dinlenebilir olması

Sos için Malzemeler:

1. Kalça, göbek ve bacak görüntülü klipler
2. Sansasyonel magazin haberleri

Bu malzemeleri kullanarak yıllardır aynı şarkıları yapan Türkçe pop müziğin önde gelen isimlerinden Serdar Ortaç her yeni albümünde kendini bıkmadan usanmadan tekrar etmekte.

Onu dinlemekte olanların müzik anlayışlarının ne olduğu hakkında fazla bir şey söyleyebilmek mümkün değil ama Serdar Ortaç’a neden birbirinin kopyası olan şarkıları yapmaktasınız sorusunu yönelten magazin muhabirine verdiği cevap tarihe geçecek şekilde kriz yönetiminin de dâhiyane bir örneğidir:

“Başka ne yapabilirim ki sadece 7 tane nota var.”