İstanbul’da ilk hava meydanı, askeri amaçlarla 1912 yılında Yeşilköy’de hizmete girdi. 1930’larda Türk Sivil Havacılığını geliştirmek amacıyla yurtdışından uzmanlar getirildi. 1944 yılında imzalanan Uluslararası Sivil Havacılık Anlaşması’nı müteakip, İstanbul-Yeşilköy’de uluslararası bir hava alanı yapılmasına karar verildi. 1 Ağustos 1953 de “Yeşilköy Hava Meydanı” adıyla İstanbul’da ilk hava meydanı hizmete açıldı. Okumaya devam et
Kategori arşivi: Güncel Yazılar
TÜRK SİNEMASINDA ONURLU BİR İSİM
FİLİZ AKIN
Nerede durduğunu bilen ve bu ülkenin insanlarına rol aldığı filmleriyle geçmişte örnek olan Filiz Akın’ın Hürriyet Gazetesinde yayınlanan bir röportajını okudum ve aklıma babamın yıllar öncesinden kalma anlattıkları geldi.
“Ankara’da Kızılay Meydanı ve civarında yabancı hava yolları bürolarıyla, seyahat acenteleri vardı. Air France, Sabena ve Swissair ile Wagon-Lits Cook seyahat acentesi ile KLM ve altında Joseph Catoni seyahat acentesi bulunmaktaydı burada çalışan genç kızı daha sonra bir filmde görünce Filiz Akın olduğunu anımsadım.”
Yaşamında, unutmadığı eski günlerini anlattığı şu sözlerini bir kez daha tekrar etmek, kendisinin bu ülke insanına ne kadar da içten olunabileceğini anlatabilmek adına en samimi ve en dürüst itiraflar olmalıdır.
-Hayaliniz, aktrist olmak mıydı?
–Yok hayır. Çekingen ve utangaç bir çocuktum. Çok sıradandım. Güzelliğiyle dikkat çekecek bir kız asla değildim.
-Olur mu? Bütün eski fotoğraflarınıza baktık. Büyülü bir güzelliğiniz var. Size, gerçekten sıradan mı geliyor?
– Gerçekten dönüp bakamayacağın bir kızdım…
-Dalga mı geçiyorsunuz!
-Oyunculuk kariyerime başlamadan önce, bir turizm acentesinde çalışıyordum. Kimse dönüp bakmazdı bile. Annem bizi yetiştirebilmek için gençliğini dikiş makinesinin başında harcamış bir kadın. Ne yapsam hakkını ödeyemem. Zaten ona destek olmak için o acenteye girdim. Çünkü babamla boşanmışlardı.
Hepimiz biliyoruz ve tanıyoruz Filiz Akın’ın kim olduğunu ve Türk sinemasındaki yerini.
Bilmediğimiz ise geçmişini inkâr eden başka aktristlerimiz.
ORTASINDA SULAR AKAN KENT
Marmara Denizinde dalgaların kıyılara vurmasıyla oluşan tabloyu betimlemeye çalışan insanımızın dilimize kazandırdığı bir tanımlama olan “Leb-i Derya” ifadesinin anlamı, dalgaların kıyıları öpmesidir. Okumaya devam et
DEVENİN HÖRGÜCÜNDEKİ GİTAR
Sakallı Celal’in tanımlamasıyla, doğuya giden geminin güvertesinde, batıya doğru yürümeye çalışan anlayışa sahip olmamızın en güzel örneklerinden birisine, önemli köşe yazarlarımızdan Sedat Ergin’in gazetesinde “Türkiye’den evrensel müziğe önemli bir bakış: Mikrotonal Gitar.” başlıklı yazısında rastladım. Okumaya devam et
KAMUSAL REKLAM
Sigara ile diğer tütün mamullerinin genel anlamda kapalı yerlerde içilmesi zararlarının önlenmesi ve her türlü reklamının yapılması hakkındaki kanun, 19 Temmuz 2009 tarihinden beri ülkemizde absürt bir şekilde uygulanmaktadır.
Absürtlüğün ana kaynağı kapalı alan ile ekonomik çıkar arasındaki ilişkidedir. Yaz günlerinde kapalı alanları açık hale getirilebilme becerimizle, yasağı delme konusunda gösterilen başarı birbirini tamamlamakta, içilebilen her türlü tütün mamulünün dumanları rahatça atmosfere salınabilmektedir. Hâlbuki kış günlerinde kapalı alanlarda oturmak zorunda olanlar, orada bulunan tiryakilerin ortama saldıkları tütün dumanlarını teneffüs etmeye zorlanmaktadırlar, nedeni ise her zaman olduğu gibi işletmenin kazancına mani olmamak adına bu işe ses çıkartmayan/çıkartamayan insanlardır. Okumaya devam et