KAZANMAK VE KAYBETMEK ÜZERİNE

Yaşamın neredeyse her aşamasında, bir yarış yaşanmakta. Yarışa ilk başlayanlar her ne kadar biz değilsek de, yarışı kazanlar sayesinde bizlerde dünyadaki varlığımızı kazanıyoruz.

Sonra başlıyor bir büyük yarış, okulda, sosyal yaşamda, aşkta, iş yaşamında, sporda kısacası her yerde.

Kazanmak ve başarıyı yakalamak için gerekli olan ön koşul pek tabiî ki, çalışmak, hem de çok çalışmak.

Elbette bunu destekleyen kabiliyet, yetenek veya fiziki unsurlarda var.

Size önemli olan fiziki unsurlardan öteye bir takım işlevlerden bahis etseler de, siz yinede fiziki unsurlara olan inancınızı yitirmeyin.

Çünkü asıl olan fiziki unsurlardır. Gerisi çalışarak ve çok koşarak kazanılacak olan bir yarışın evreleridir.

Her şeyin kazanmaya ve başarılı olmaya odaklandığı toplumsal bir yapıda, eğer kazanamazsanız yaşamın size sunduğu fırsatlar ve imkânlar birer birer elinizden uçup gidecektir.

Bu durumda kazanmak ve kazanmanın ölçütü nedir? Kazanmak başarının ön koşulu mudur? Kazandığımız ve başarılı olduğumuz anda acaba kaybettiğimiz bir şeyler de var mıdır? Okumaya devam et

YOK OLAN PLAJLARIMIZ

Fenerbahçe Demiryolları Kampı

Fenerbahçe Demiryolları Kampı

İstanbul, Karadeniz, Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç’in sularıyla çevrelenmiş olup, dünyada bu kadar denizle iç içe olan bir başka kent neredeyse yoktur. Attığımız üç adımdan birisi bizi deniz kenarına götürür, neresinden bakarsanız denizi görürsünüz, görmesine görürsünüz de, denizle iç içe olup da, denize bu denli uzak olmak nedendir acaba? Okumaya devam et

HORMONLU SANATÇILAR(!)

Kendisini, sözde yaptığı sanatıyla bir yerlere konumlandırmak adına, tavrına uygun isimlerle birlikte anılmak ve ne şekilde olursa olsun onlarla birlikte herhangi bir sahnede yer alabilmek kısacası, aynı fotoğraf karesine girebilmek çok önemlidir. Okumaya devam et

BİRDEN BİRE OLDUM DELİ DİVANE

Sen neymişsin be abi!

Ülkemizin en baba sanatçısı olup da, bizim bir türlü tanıma fırsatı bulamadığımız ama son günlerde bütün medyada bir aşağı, bir yukarı haberleri yer alan, Mercan Dede furyasının ardından araştırıp, soruşturup öğrenme fırsatı buldum. Mercan Dede’yi biraz daha yakından tanımak üzere hakkında yazılanları okuyalım şimdi;

Sufi Müziğini Modernize eden “Mercan Dede”

Breh, breh, breh! Hem Sufi Müziği, hem de modernize edilmiş hali varmış. Vay be biz nerelerde kalmışız da haberimiz yokmuş. Okumaya devam et

SU AKMAZ BİZ BAKMAZ

Enerji açığının bir türlü halledilemeyişi nedeniyle, bu güne kadar HES (Hidro Elektrik Santralleri) projelerinin sayısının 1527 olduğu ve yapımı devam etmekte olan projelerin sayısının 477 olduğu açıklandı. Bu veriler doğrultusunda üzerinde HES yapılmayan tek bir akarsu kalmayacağı belirtilmekte ve hazırlanan bir raporda dile getirilen olumsuzlukların aslında her şeyde olduğu gibi bizlerin doğayı tahrip edici, gelecek kuşaklara bir çöl olarak bırakacağı topraklardan söz edilmekte. Okumaya devam et